29 Haziran 2010 Salı

Başlangıç..

Bir film izledim ve hayatım değişti...
Evet bunu sadece ben söylemiyorum, sevgilim, en yakın arkadaşım, tatilde tanıştığım işini, evini, ailesini, kısacası şu zamana kadarki bütün hayatını bırakıp Kosta Rika'ya surf yapmaya giden yeni arkadaşım ve daha niceleri söylüyor bunu. Belki okuyunca siz de evet ya dersiniz, belki henüz izlememişsinizdir ve bunu okuduktan sonra sebeplenir izlersiniz, bilemiyorum. Ama bir gerçek var ki, uzun zamandır düşünüp dile getiremediğim, hatta tam olarak da düşünemediğim, kafamda toparlayamadığım şeyleri gözümün içine soktu bu film. Çok uzatıp laf salatası yapmayayım, Into The Wild'dan bahsediyorum.
Uzun zamandır yaşamam gereken hayatı yaşamakla öylesine meşguldüm ki, hayatımın akışına müdahale edip, neden sorusunu sormaya zaman bulamadım. Bir süre önce sormaya çalıştım, ama dediğim gibi kafam o kadar karışık, sesim o kadar kısıktı ki, neden diye soran sesimi kendim bile duyamadım. Ailemin beklentileri, çevrenin beklentileri, hepsinden de öte kendimden beklentilerim ve isteklerim, hayallerim çatışma içindeydiler. Bir yanda çok mutlu olmadığım arkadaşlıklar, elde ettiğimde mutlu olmayacağımı bildiğim ve istemediğim ama uğruna sürekli çalıştığım, zamanımdan , hayatımdan fedakarlık yaptığım bir gelecek, çoğu zaman aynı gelen, genellikle yoğun ve yorucu günler ve diğer yanda isteklerim; herhangi bir yirmi yaşındaki insanın istediklerin farklı değil aslında; kapalı yerde değil, dışarıda olmak, saat çaldığı için değil istediğim için uyanmak, bir şeyler okumak, bir şeyler izlemek, yeni insanlarla tanışmak, dil öğrenmek,yeni yerlere gitmek, yürümek, koşmak, müzik dinlemek vesaire...İkinci liste o kadar uzun ki, buraya yazmam imkansız...Şimdi bakıyorum da biraz ağır bir başlangıç olmuş sanırım, ama söz, ilerisi böyle olmayacak. Anlatmaya çalıştığım sadece şu ki, ben değiştim. Evet, saçma geliyor kulağa, öylesine söylenmiş bir söz gibi hatta ama gerçek bu, bir film izledim ve hayatım değişti. Her neyse ben daha fazla kendi hayatım, hayata bakışım gibi zırvalarla sizleri boğmayayım, zaten ileride yazdıklarımla bu anlaşılır herhalde. Sadede geleyim hemen filmde ana karakterin bir sözü var: 'The core of mans' spirit comes from new experiences.' İşte bu söz benim şu anda bunu yazma sebebim, hatta belki de filmden bu kadar etkilenmemin sebebi.Her şeyi bırakıp ne zaman mutlu oldum ben diye düşündüğümde, kendimi en mutlu hissettiğim zamanların hep yeni şeyler denediğimde olduğunu gördüm. İşte bu blogda da tam olarak bunu yazacağım. Evet insanlık için değil belki ama benim için yeni olan şeyleri, yeni deneyimleri. Belki size de ilginç gelir siz de denemek istersiniz, belki de amaan amma sıkıcısın dersiniz,ama yine de ben anlatmak, paylaşmak, ileride bunların hepsi birer anıya döndüğünde unutmamak istiyorum. Umarım hoşunuza gider, umarım size bir şeyler katar. Önemseyip okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim.

Sevgilerle,